Ömer Seyfettin, bu hikâyesinde Hatice Hanım karakteriyle Batı hayranlığını, şekil üzerinde uygulamaya çalışan bir kadın tiplemesinden faydalanarak dile getirir. Tanzimat Edebiyatı’nda sıkça işlenen bu konu Ömer Seyfettin’de bu hikâye ile devam eder. Hikâyenin sosyal içerikli diğer bir konusu da izdivaç olayındaki çarpıklığın dile getirilişidir. Devrin getirdiği sosyal yapılanma kadınların genç yaşta ilerlemiş yaştaki erkeklerle evlendirilmesine zemin hazırlıyordu. Hatice Hanım da on üç yaşında iken altmış altı yaşında zengin bir ihtiyarla evlenmiştir. Hatice Hanım bu izdivacın sonunda erkeklerden nefret etmeye başladığı görülür. Eşinin ölümünden sonra da bir daha evlenmemesi bu tepkinin sonucudur. Hatice Hanım’ın batı hayranlığı yüksek ökçeli ayakkabı merakıyla dile getirilir. Bu merak Hatice Hanım’ın rahatsızlanmasına da sebep olmuştur. Devrin bu çarpık merakı Ömer Seyfettin’in kendi kaleminde şekilcilik boyutuyla kendi üslubuyla dile getirilir. Bu çalkantılarda zamanla etkilenen Hatice Hanım da artık gözünün görmediğinden vicdanım rahat düşüncesi ile eski hayatına tekrar geri döner.